Diş eti iltihabı düşündüğünüz gibi basit değil! Beyne kadar…

Dr. Öğr. Üyesi Begüm Alkan, dişeti hastalığının bunama riski üzerinde etkisi bulunabileceğini belirterek açıklamalarda bulundu.

Dr. Alkan, dişeti enfeksiyonunun, dişleri destekleyen dokuların mikrobiyal enfeksiyon nedeniyle iltihaplanması olduğuna değinerek “Tedavi edilmezse iltihap, yumuşak dokuda kalıcı hale gelir ve sonrasında, çene kemiğini de tahrip ederek, diş kaybına neden olur. Bilinmesi gereken; bu mikropların ve toksinlerinin yalnız ağız boşluğunda sınırlı kalmadığı, vücudumuza da yayıldığıdır. Dişeti hastalığı kalp, felç, diyabet ve bunama gibi birçok sağlık sorunuyla ilişkilidir ve açıkçası koronavirüs salgını sırasında diş tedavilerine erişimin azalması, hem hekimler hem de hastalar için önemli bir endişe kaynağıdır” dedi.

Dr. Alkan, şöyle devam etti: “Bunama, hafıza ve akıl yürütmede günlük yaşamı zora sokan bir azalışın tanımıdır. En yaygın sebebi, Alzheimerdır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 50 milyon kişi bunamadan muzdariptir ve maliyeti yıllık 800 milyar dolardır. Bu nedenle, bunamanın risk faktörlerini azaltma ihtiyacı küresel bir halk sağlığı önceliğidir. Yapılan çalışmalara göre, bunama risk faktörlerini yüzde 20 azaltmak, 2050’de beklenen oranı yüzde 15’ten fazla azaltacaktır. En kolay kontrol eltına alınabilecek risk faktörü ise dişeti iltihabıdır. Yani, iyi ağız hijyeni beyin sağlığımızın korunmasına yardımcı olacaktır.”

Yakın zamanda Güney Kore’de yapılan bir çalışmaya dikkat çeken Dr. Alkan, şu bilgileri verdi: “Bu araştırmada ulusal sağlık verileri taranmış (50 yaş üzeri 262 bin 349 kişi) ve şiddetli dişeti hastalığı ile hafıza zayıflığı arasında bir bağlantı olabileceğine dair kanıtlar bulunmuştur. Analiz, dişeti iltihabı olan kişilerin, olmayanlara göre yüzde 6 daha yüksek bunama riskine sahip olduğunu ortaya koymuştur. Bu yıl Amerika’da yapılan bir araştırmanın sonucuna göre de şiddetli dişeti enfeksiyonu ile hafif bilişsel bozukluk arasında bir bağlantı olduğu ve bu hastalarda 20 yıl sonra gelişen bunama ihtimalinin 2 kat fazla olduğu bulundu. Ancak, bu çalışmaların tasarımındaki sınırlamalar nedeniyle, periodontitisin bunamaya neden olduğunu iddia etmek doğru değildir; öngörülebilen şey yalnızca olası bir bağlantıdır.”

Dr. Alkan şunları söyledi; “Dişeti iltihabının bunamaya neden olabileceğine dair biyolojik mekanizma; enfekte dişetlerindeki bakterilerin ve toksik ürünlerinin kan dolaşımına girmesini takriben kan-beyin bariyerini geçerek beyne ulaşmasıdır. Daha sonra beyin dokusunda iltihap, damar çeperlerinde hasar ve Alzheimer hastalığının ayırt edici özelliği olan, toksik protein üretimi gözlenir. Yüzde, burun ve ağzı çevreleyen bölgeye “ölüm üçgeni” denir ve buradaki kan damarları beyinle yakın bağlantıya sahiptir. Bu da tehlikeli bakterilerin açık yaralardan (sivilce, dişeti iltihabı, apse gibi) girmesini ve enfeksiyonların kafatasına aktarılmasını kolaylaştırır. Geçen sene Norveç’ten yayımlanan çarpıcı bir araştırmada dişeti iltihabına özgü bir bakteri olan Porphyromonas gingivalis’in Alzheimer hastalığı olan kişilerin beyinlerinde de bulunduğu bildirilmiştir. Kuşkusuz, dişeti iltihabının önlenmesinin ve tedavisinin, bunama riskini azaltıp azaltmayacağını anlamak için daha fazla araştırmaya gereksinim vardır; ama şu açık ki sağlıklı bir ağıza sahip olmak, beyin sağlığımızı da korumak için ciddiye almamız gereken bir durumdur. Görünen o ki; bugün diş fırçalamayı unutursak, yarın çok daha fazlasını unutabiliriz. “

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Aile Danışmanı Hande Kuşçu Sarıca

0 5 üzerinden

Aile Danışmanı Elif Nazlı Polat

0 5 üzerinden

Dr. Murat Ardıç

Related Articles